Yüz bakım ürünleri:
Yüz kremleri genellikle su içinde yağ şeklinde (y/s) veya yağ içinde su (s/y) olarak iki temel formülasyonda hazırlanır. s/y tipi ürünler yüze tatbik edildiklerinde ılık ve yağlı bir etki bırakırlar. Bunlar kuru ciltler için daha uygundur, ayrıca güzelleştirici ve onarıcı özellikteki bakım ürünleri de bu şekilde hazırlanır. y/s tipi ürünler ise deride serinle- tici bir his yaratan ve yağlı görünüm vermeyen ürünlerdir.
Genellikle günlük nemlendiriciler ve bakım ürünleri bu şekilde hazırlanırlar. Gündüz kullanılan nemlendiriciler daha ince bir yapıya sahiptirler ve mineral yağ, propilen glikol ve su içerirler. Gece kremleri ise daha yoğundurlar ve mineral yağ, lanolin, alkol, vazelin ve su içermektedirler. Bu kategoride yer alan deri bakım ürünlerinin farklılığı ürünlere eklenen değişik koku, uçucu yağlar, vitaminler, protein ve aminoasitlerle oluşmaktadır. Ayrıca nemlendiriciler ve cilt bakım ürünleri deri tipine (yağlı, normal, kuru) uygun olarak hazırlanmakta ve üretilmektedir.
Normal ve az yağlı ciltlerin bakımı:
Bu amaçla kullanılan ürünler genellikle su, mineral yağlar, propilen glikol ve çok az miktarda vazelin veya lanolin içerirler. Bu tür nemlendiriciler içine güneşten koruyucu maddeler de eklenirse (sinnamat en yaygın olanıdır) bu ürünler hem kırışıklık önleyici (Anti- Wrinkle Daily Moisture Cream/Lotion), hem koruyucu (Multi-Protective Day Cream / Immunage UV Defense Cream), veya spor kremler (Sportwear Tinted Day Cream) ibareleriyle satışa sunulmaktadırlar.Yağlı ciltlerin bakımı:
Doğal olarak yağ içermeyen veya az miktarda hafif yağlar içeren ürünler ile yapılmaktadır. İçeriklerinde ağırlıklı olarak su ve propilen glikol vardır. Ayrıca bu ürünlerin nonkomedojenik (siyah noktaları önleyen) olmaları ve ciltte parlaklık oluşturmamaları gerekmektedir. Bu amaçla yağlı ciltler için hazırlanan bazı ürünlere pudra, nişasta ve kil gibi yağ emici maddeler eklenmektedir. Bu tür ürünler piyasa- da genellikle (Oil Control Moisture Cream/Lotion) olarak bulunurlar.Kuru ciltlerin bakımı:
Mutlaka en uygun olan nemlendirici ve bakım ürünleri ile yapılmalıdır. Derideki dehidratasyona bağlı gelişen kırışıklıklar, kepeklenme ve bazen kaşıntı bu kişileri sık sık yüzlerine bir krem sürmeye zorlar. Ancak nemlendirici ürünlerin çoğunun içinde bulunan propilen glikol primer irritasyona (birincil tahriş etkisine) bağlı olarak derinin bütünlüğünün bozulduğu durumlarda yanma ve batma hissine yol açar. Genellikle bu durum allerjik bir reaksiyon olarak değerlendirilir ve kişiyi değişik arayışlar içine sokar. Oysa hafif bir irritan kontakt dermatit (tahrişe bağlı cilt reaksiyonu) tablosu olan bu durum propilen glikol içermeyen bir ürünün kullanımıyla ortadan kalkacaktır. Deride bu tür yangıya yol açabilecek diğer katkı maddeleri benzoik asit, sinnamik asit bileşikleri, laktik asit, üre, formaldehit ve sorbik asittir.Olgun ciltlerin bakımı:
Genellikle uygun nemlendiricilerin yanı sıra deride düzenleyici, yenileyici ve güzelleştirici etki sağlayan bazı maddelerin ilave edildiği bakım ürünleri ile yapılmalıdır. Olgun ciltlerde kullanılan nemlendiriciler su, mineral yağ, propilen glikol ve daha fazla miktarda vazelin veya lanolin içerirler.Bakım amacıyla kullanılan ürünler içinde ise pek çok katkı maddesi bulunmaktadır. Bu katkı maddelerinden en popüler olanları kollajen / kollajen amino asitleri, keratin / keratin amino asitleridir. Ayrıca hidrolize proteinler, elastinler ve mukopolisakkaritler yaygın olarak kullanılırlar (Age Zone Night Energizer, Anti-Age Daytime Skin Treatment, Colagen Complex Lotion). Bazı ürünlerde doğal vücut yağı olan skualen vardır (Triple Creme Skin Rehy- drator). Bazı ürünlere ise dermal kollajeni düzenleyici ve güçlendirici etkisi olan hyaluronik asit eklenmektedir (Night Re- pair Cellular Recovery Complex).
Vitaminler özellikle yüz bakım kremlerinde yaygın olarak kullanılan bir diğer katkı maddesidir. Sıklıkla pantotenik asit veya B vitamini kompleksleri değişik kimyasal formlarda (pantenol, pantetin, pangamik asit ) kullanılırlar. B vitamininin deriye penetrasyonu tartışmalı olmakla birlikte yüksek B vitamini içeren arı poleni ve jeli özel bazı ürünlere katılmaktadır. A, C ve D vitamini de bazı kremlerin içeriğinde yer almaktadır, ancak topikal vitaminlerin yararı kanıtlanamamıştır.
Evitamini ise perkütan absorbsiyonu (deriden emilim) arttırıcı ve antioksidan etkili bir katkı maddesi olarak günümüzde pek çok kozmetik üründe yer almaktadır. Son yıllarda tıbbi yararları kanıtlanmamakla birlikte özel ve pahalı bazı bakım ürünlerinde deniz bitki ekstreleri de yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bu grupta yer alan ürünlerin bir kısmında etkin maddeler lipozomlarla taşınmaktadır. Bilindiği üzere lipozomlar çeşitli fosfolipidlerden oluşan, çift membranlı veziküler yapılardır. Doğal, sentetik veya yarı sentetik formdadırlar. Kozmetik ürünlerde genellikle sentetik formda kullanılırlar. Membranlarının stratum korneumun ara madde lipidlerine çok benzemesi ve küçük moleküler yapıları nedeniyle deriye kolayca geçerler. Kozmetolojide esas kullanılma nedeni bakım ürünlerindeki lipozomlarla zenginleştirilen etkin maddelerin daha derin katlara kısa sürede ve eşit dağılımlı olarak taşınabilmesidir.
Yaşlı ciltlerin bakımı:
Deride ilerleyen yaşla birlikte belirgin bazı değişiklikler ortaya çıkar. Epidermal ve dermal incelme, epidermal yenilenme sürecinin uzaması, epidermal ve dermal hücrelerin sayı ve aktivitelerinde azalmanın yanısıra temel yapıyı oluşturan glikozaminoglikan ve proteoglikanlar gibi mukopolisakkaritler de azalır. Kollajen liflerin miktarı azalır ve yapısı bozulur. Elastik liflerde kalınlaşma ve parçalanmalar oluşur. Sonuçta deri sarkar ve kırışır.İntrensek veya gerçek yaşlanma olarak bilinen bu durum genler ile planlanmış doğal bir süreçtir ve engellenemez. Ancak çeşitli çevresel etkenlerin bu doğal süreci arttırdığı, hızlandırdığı veya erken başlattığı bilinmektedir. Deri yaşlanmasını hızlandıran çevresel etkenlerin başında solar radyasyon (UV) gelir. Fotoyaşlanma olarak bilinen bu tablo, beklenenden daha erken dönemde derin ve üst dermiste elastik liflerin harabiyeti ile ortaya çıkmaktadır. Deride kalınlaşma, kabalaşma ve daha derin kırışıklıklar oluşur. Bu bulguların yanında deride kuruluk, aktinik keratoz, düzensiz pigmentasyon, lentigolar, telenjiektaziler ve sebase hiperplazi görülür.
Fotoyaşlanma:
Fotoyaşlanma yaşa bağlı gelişen kozmetik problemlerin en önemli nedenidir ve engellenebilir. Fotoyaşlanmayı engellemenin en kolay ve emin yolu, erken yaşlardan itibaren gün örtüsü içeren uygun nemlendiricileri düzenli olarak kullanmaktır. Titanyum dioksit, talk, kaolin ve benzeri maddeleri içeren fiziksel gün örtüleri UV ile birlikte görünür ışığı da dağıtıp yansıtarak koruma işlevini yerine getirirler, ancak kullanımları sınırlıdır. Benzofenon türevleri, sinnamat içeren kimyasal gün örtüleri ise kozmetik kullanıma daha uygundurlar. Deriye iyi tutunan ve suyla çıkmayan taşıyıcılar ile dayanıklıkları arttırılabilir. Yaz aylarında koruma faktörü yüksek (SPF 15-30) gün örtüleri kullanılmalıdır.Gelişen fotoyaşlanmanın istenmeyen belirtilerini yok etmek veya geriletmek günümüzde bazı yöntemlerle mümkün olmaktadır. Tretinoin içeren krem, jel ve çözeltilerin topikal kullanımı bu yöntemlerin en etkili ve güvenilir olanıdır. Keratinositlerde çoğalmaya yol açarak epidermal incelmeyi azaltmakta ve bu nedenle oluşan kırışıklıklarda belirgin düzelme sağlamaktadır. Kırışıklıklardaki bu objektif düzelme tedavinin 2-4. ayında başlar ve 8-9. ayda en üst düzeye ulaşır.
Alfa Hidroksi Asit (AHA) keratinizasyon düzenleyici bir ajandır. Stratum granülozumun üst kısmındaki deri üst tabaka hücrelerindeki kohezyonu azaltır. Epidermal kalınlaşma, özellikle papiller dermiste mukopolisakkaritlerde artış, elastik fibrillerde düzen ve kollajen dansitesinde artış sağlar.
Düşük konsantrasyonlarda (%3-11) kozmetik deri bakım ürünlerinde kullanılır.
Yüksek konsantrasyonlarda (%20-90) deriyi kimyasal soyma (kimyasal peeling) işleminde kullanılmaktadır (aha asitler, tca ve benzeri).
Kimyasal peeling yüzeysel kırışıklıkların yanı sıra yüzeysel akne skarları, seboreik keratozlar ve pigmente lekelerin giderilmesinde de önerilen en popüler kozmetik uygulamalardan biridir. İnflamasyon (iltihap) ve irritasyona (tahrişe) yol açmaması en önemli üstünlüğüdür, ancak bir yan etki olarak özellikle yaz aylarında uygulandığında hiperpigmentasyon (deri renginde koyulaşma) gelişebilir. Uygulama kış aylarında yani güneş ışınlarının dünyamıza dik açıda gelmediği zamanda yapılır ve uygulama kışın yapılsa dahi uygulama sonrasında cildi yüksek faktörlü güneş koruyucular ile korumaya devam edilmelidir.
ben 48 yaşındayım.Şimdiye kadar pek ürün kullanmadım,sadece sebamedin sabunu ve güneş koruyucusunu kullandım.Cildim karma ve susuz bir cilt,günde 2-2.5 litre su içmeye çalışıyorum,böbreklerimde problem olduğu için.çok fazla kırışık bir cilt değil.ama sitenizi fark ettikten sonra içinden çıkamaz oldum çok hoşuma gitti,bende birşeylert yapmak istiyorum eğer geç kalmadınız derseniz cilt bakımı ve yaşlanmayı geciktirmek için neler önerirsiniz.çalışmalarınızda başarılar diler en kısa zamanda cevabınızı beklerim.
YanıtlaSil